Japonya’da Kripto Para Piyasası

Kripto para ekonomisi özellikle 2017, büyük çoğunluğu Asya’dan kaynaklı talep sayesinde astronomik bir yükseliş kaydetti. Kimi raporlara göre global Bitcoin işlem hacminin %80’ine hükmetmek suretiyle Çin açık ara en büyük rolü oynamıştı bu artışta. Fakat bu tabii ki Çin hükümetinin sanal paralara açtığı savaşın öncesindeydi. 2017 sonbaharında ülke İlk Para Tekliflerini (ICO) yasaklarken en büyük kimi kripto para borsalarını da kapatıyordu. Sinyal açıktı. Çin Yuan’ı biriminden ticaret hacmi çakılıp piyasalar alt üst olurken ama bölgedeki diğer ülkelere de yeni kapılar açılmış oluyordu. Hong Kong, Singapur ve Endonezya’da kaydadeğer kripto para ekonomileri oluşmuş durumda ancak asıl boşluğu layığıyla Japonya ve Güney Kore doldurur hâle geldi.

Japon Yenine endeksli kripto para piyasası şu an Amerikan Dolarının ardından en büyük ikincisi olarak kendine yer edinmiş durumda. Ülke aynı zamanda kripto paraların geliştirilmesinde bir dünya lideri olma yolunda da ilerliyor. Bu egemenliğin arkasında gayet sıcak bir karşılama olarak tasvir edilebilecek, hükümetin kripto para dünyasına karşı takındığı son dönemdeki tavırın önemi yadsınamaz. Japonya 2017’de gerçek anlamda kripto para ticaretini yasal kıldı. Aynı senenin Nisan ayında Bitcoin’i bir ödeme yöntemi olarak tanırken 11 kripto para borsasına da resmi onay verdiler. Japonya’da her biri farklı bir kripto parayı temsil eden 8 kızdan oluşan “The Virtual Currency Girls” (Sanal Para Kızları) adında temalı bir kız grubu dahi var. Hizmetçi kıyafetleri ve para karakterlerini temsil eden maskeleriyle bu grubun görevi ilgili kripto para sever tabanını ve Japon halkını, yükselişte olan bu kripto para ekonomisinin getirileri hakkında bilgilendirmek.

Başkent Tokyo aynı zamanda son teknoloji ve innovasyon konusunda dünyanın başkenti olmak gibi bir itibar sahibi. Belirttiğimiz üzere, Bitcoin’i ve diğer kripto paraları 2017 Nisan ayında ödeme aracı statüsünde tanıyarak yasallık kazandıran ilk büyük ekonomiye ev sahipliği yapıyor. Eylül ayında da Finansal Hizmetler Kurumu, 11 şirketi kripto para borsası olarak tanıyıp resmiyet kazandırmıştı. Günümüz itibariyle Japonya kripto para borsalarından 16’sının operasyonlarına izin vermişken bir 16’sı daha sırada onay bekliyor.

Makroekonomik anlamda kripto paraların tanınması mantıklı duruyor. “Kayıp On Yıl” adı verilen ekonomik durgunluktan çıkabilmek için Japonya epey vakit harcadı. Görece düşük büyüme ile yüksek tasarruf oranları kripto paraları çekici bir alternatif kılıyor. Teknolojik gelişmelerde adeta bir akıncı olan Japonya ve Japon makamları finansal yenilikçiliğe gelince muhafazakârlıklarıyla nam salmış durumda. Hükümetin sanal paralara yönelik bu ilerici yaklaşımı buna bir tepki olarak yorumlanıyor. Blockchain’in kullanımı Japonya’ya şöyle bir silkinip yerel bankaları daha agresif geliştirmeye iten bir fırsat sundu. Aynı zamanda devletin de regülasyona yönelik proaktif yaklaşımı da kripto ticareti merkezi kontrol altında tutmaya yönelik bir yol olarak görülüyor.

Japonya’nın Güney Kore gibi kripto dünyanın dev oyuncularından olması bir sürpriz değil. Yüksek teknoloji odaklı, yeniliklere açık bir toplum hüviyetindeler. Düşük büyüme beraberinde yüksek tasarruf oranları arz ediyorlar. Haliyle Çin hükümetinin kripto para yasaklarından ortaya çıkan boşluğu Japonya’nın doldurması da gayet doğal bir gelişme oluyor. Öte yandan kripto ekonominin volatil olmak gibi kötü bir ünü de var. Japonya kripto para dünyası üzerinde neden bulunduğu irtifaya erişmiş durumda olduğunu anlamak kripto para piyasası açısından gelecek neler vaadediyor sorusuna yanıt bulmaya da yardımcı olacaktır.

Bir cevap yazın